30 Temmuz 2007 Pazartesi

ADSENSE HAKKINDA BİLMEDİKLERİNİZ



AdSense hakkında muhtemelen bilmediğiniz şeyler:
AdSense kazancı = Impression-count X Click-though-rate X Cost-per-click X smart-pricing-factor. kendi sitenizi görmeniz ban’lanmanıza yol açmaz. Yalnızca reklamlara tıklamadığınızdan emin olun.

Ancak sürekli sayfanızı yeniden yükleyerek sayfa görüntülenme sayınızı arttırmanız ban’lanmanıza sebep olur. Click-through-rate (CTR) tıklanmanın görüntülenmeye oranıdır. 0.1% ila 30% arasında olabilir, ama genellikle 1% ile 10% arasındadır. [
100 Google Adsense Tips ]

“İlk görüntülenme sayısı : Sayfanızın HTML kodunda en üstteki reklam alanının en çok CTR yaratan alan olduğundan emin olun. Unutmayın ki HTML kodundaki ilk reklam alanı sayfanızı gören kullanıcıların ilk gördüğü alan olmayabilir. [
Inside AdSense: First impressions count]

Zengin içerik venavigasyonel yardım öğeleri yanındaki reklam alanları genellikle iyi çalışırlar, çünkü kullanıcılar bu alanlara odaklanmışlardır. Kullanıcıların uzun yazı okumaya odaklandıkları sayfalarda, editoryal içeriğin hemen altına yerleştirilmiş reklam alanları iyi çalışırlar. [
Where should I place Google ads on my pages? ]

Çoklu reklam alanları için format önemlidir, reklam alanlarını, devamlı kullanıcılarınızın anlayacağı şekilde yerleştirin; son yazıdan sonra bir leaderboard kullanın. [
Six AdSense optimization tips for forums ]

“Orta, kırılma yerinin üstündeki reklamlar en iyi çalışanlardır. En iyi format büyük kare, 336×280‘dir. Yani geniş reklam formatları diğerlerinden daha iyi iş yaparlar. Bunun sebebi diğerlerinden daha az satır kaplıyor olmalarıdır, her bir ekstra satırda ilgili kullanıcıyı kaybetme şansınız artar.

Yeniden söyleyelim özellikle geniş formatlar daha iyi çalışırlar, en iyi 3 format ise; 336×280, 300×250 ve 160×600 wide skyscraper’dır.

AdSense hesabı içerisinde farklı renk paletlerini seçebilmenize imkan tanıyan bir seçenek vardır, buradan reklamın sitenizin rekleri ile uyumlu olmasını, daha etkileyici görünmesini ve hatat abartı rekler kullanarak kullanıcının gözünden kaçmasını engelleyebilirsiniz. [
Google AdSense Optimization Webinar ]

Click-through için ikinci en aktif yerleşim ise sağ el hizasına gelen alandır. “Skyscrapers” ve diğer dikey bannerlar ana yapıda içeriğin yanına geldiklerinde gayet iyi iş görürler.. orta kolona yakın kare ve dikdörtgen bannerlar içeriğe direkt bağlı oldukları için gayet iyi çalışırlar. Kırılma yerinin altında kalan bannerlar en az çalışanlardır. [
Yahoo! Publisher Network: Location, location, location… ]

Google Adsense orta dikdörtgen bannerını yerleştirmek için en uygun yer, bannerın altında ve üstünde içerik olduğu taktirde, sayfanın orta sağ tarafı ve ya orta sağ sütündur. Adsense’i forumlarda kullanmak da iyidir ancak düşük CTR getirecektir. [
Google Adsense Tips for Webmasters ]

Adsense’i bol yazılı sayfalara yerleştirin, ‘Sponsored Links’ ve ‘Advertisements’ gibi başlıkları kullanmaktan çekinin, bannerları kırılma çizgisinin üzerine yerleştirin, bannerların renklerinin sitenizin renkleriyle uyumlu olmasını sağlayın, kenar çizgilerini sitenizin artalan rengine yakın seçerek bannerların sitenin içinde erimesini sağlayın. [
How to Increase Google Adsense CTR ]

Public Service Ads (PSA)’lerin görüntülenmemesini sağlamak için yeterli anahtar kelimeler ile iyi bir içerik hazırlayın, Title ve description gibi META tagları ve headings taglarının (h1, h2, ..) sitenizin geri kalanı ile uyumlu yapın. [
How to Remove Public Service Ads (PSA) in Google Adsense ]

Artık diğer reklam programlarını Adsense ile birlikte yayımlayabilirsiniz. [
It’s official! You can now run AdSense on the same page as other contextual ad programs ]

“Google AdSense Politikası: Yayıncılardan, reklamlar ve imajlar arasında bir ilişki varmış imajını vermemesi için, reklamlar ve imajları yan yana dizmemelerini istiyoruz. [
Inside AdSense: Ad and image placement: a policy clarification ]

Bölüm hedefleme ile belirli html ince ayarları kullanarak, google adsense bot’un belirli bir içeriğie odaklanmasını sağlayabilirsiniz.
Bölüm hedefleme Adsense in en son ve en efektif eklerinden birisidir. [ Display Relevant Adsense Ads Using Section Targeting ]

hafta sonları, blogumda ki reklam alanlarının sayısını trafiğin geldiği yere göre arttırmaya karar verdim. Küçük bir PHP fonksiyonuyla referrerın arama motoru olup olmadığına bakıyor ve arama motoruysa 2 tane daha reklam alanı yaratıyorum. Adsense gelirim cumartesi, pazar ve pazartesi %284 arttı! [
Positive Adsense Experiment ]

“Asla kendi Adsense reklamlarınıza tıklamayın ya da tıklatmayın. Asla Adsense kodunu değiştirmeyin. Aynı anda rakip bir tekst reklam ve ya arama servisi kullanmayın. reklam elementlerini maskelemeyin. Aşırı reklam ve anahtar kelime doldurma olayından kaçının.[
15 Common Mistakes that Violate Google Adsense TOS ]

Sitenize reklam koymak trafiğinize zarar vermez. Blogerların 6 çeşit geliri vardır;
Google Adsense, bağışlar (PayPal gibi), Chitika eMiniMalls reklamlar, Amazon‘un ki gibi affilate programları, direk reklam verene satılan reklamlar (3 aylık ve ya daha uzun dönemli)[ How to Make Money From Your Blog - OLDUKÇA GENİŞ KAPSAMLI BİR MAKALE ]

Adsense sayfanızın ne ile ilgili olduğunu anlamaya çalıştığında önemli olan bir kaç şey vardır: Sayfanın URL’i title’ı teks linklerin anchor’ları, sayfada yüksek frekanslı görünen anahtar kelimeler, sayfaya ulaşan arama motoru sorguları, sayfayı linklemiş diğer sayfalar. [
How to Get Relevant AdSense Ads (Especially For Bloggers) ]

Blogunuzun yerleşimini ve genel hissiyatını içerisine reklamlar koyarak ne kadar bozmak istediğinizi kendinize sorun. trafiğinizi kontrol edin, yeterli kalabalığa sahip olup olmadığınızı öğrenin. Reklam kanallarını iyi kullanın. Zaman tanıyın. [
Tips on Blog Adsensification ]

Sayfaya 3 AdSense reklamı koyabilirsiniz. Kısa yazılarda en yüksek CTR reklam içeriğin üzerinde olduğu zamanlarda alınır. Uzun yazılarda yükset CTR ise reklam yazının içinde bir yerlerde olduğu zamanlar elde edlir. Genişleri tercih edin - geniş dikdörtgen 336×280 en verimli adsense formatıdır.[
Adsense Tips, Layout Optimization Tricks for HigherCTR ]

Google AdSense’ciler yayımcılar için bir kullanışlı özelliği daha açığa çıkardılar -
Bölüm hedefleme. Konsept basit, avantaj ve olasılıklar sonsuz. [ Display relevant Ads in Blogs: Just suggest Google



page Rank yanılgıları



Bazı arkadaşlarımız pagerankı sihirli bir değnek sanıyor yani bi pagerank pr5 olunca sitemin anahtar kelimelerinde ben birinci çıkarım gibi bir beklenti içindeler sürekli. Pagerank ile yatıp pagerank ile kalkıyorlar. Oysa pagerank tek başına bişey ifade etmeyen Toolbara yansıyan yeşil renkli eğlence çubugunun adıdır. İyikide tek başına bişey ifade etmeyen bir olgu…
Arama motoru Google’da sonuç sıralamasında etkili oldugu söylenen 75 kadar kriter vardır. İşte pagerank bu kriterlerden biridir sadece.
Peki nedir bu kriterler?Bu sıralama kriterlerinden bazılarını, insanlar çeşitli denemeler, testler, deneme-yanılma yöntemleri yada tesadüfler sonucu keşfetmişler. Hala sıralamada etkili olduğu düşünülen, onlarca kriteri insanların keşfetmesini istemiyor google mühendisleri…
Olayın dahada açığı ve özeti, insanların tam olarak google un sıralama mantığını çözmesini istemiyorlar. Olayı örneklemek gerekirse “Tıpkı Coca cola özütünün formülü gibi”. Binlerce cola türevi içecek var ama coca colanın tadı hiç birinde yok. Colanın gizli formülü bulunursa bu Coca Cola Co. şirketinin sonu olur. Formül bulunsa, en basitinden biz niye milyon dolar verip amerikadan cola özütü alalım ki kendimiz yaparız. işte şirketlerin gelecegi için sırlı formülleri keşfedilmemelidir felsefesinin mantığı bu”
Bu sebeble Google çok sık olarak sonuç sıralama algoritmasını değiştiriyor. Bugün dogru olan şey yarın yanlış çıkartıyor.A sitenizde uyguladığınız taktik, B sitenizde işe yaramıyorun sebebi işte bundan kaynaklanmaktadır.insanların daha dogrusu webmasterların, dev rakipleri microsoftun ve yahoo’nun google sıralama sonuç algoritmasını keşfetmesini engellemek.Eger insanlar google u tam olarak keşfedebilirlerse örnegin ***** siteler, spam siteler,terör siteleri, ilk sıralarda çıkmaya başlar ve google kalitesini düşürüp yok olmaya mahkum olur. Düşünsenize, google amcanın tüm sırları iyice keşfedilse ve mesela ermeniler “turkish yada alanya, antalya” diye yapılan bir arama sonucunda ermeni soykırımı diye yaptıkları sayfaları çıkartabilirlerdi.Bir anda milyonları Türkiye düşmanı haline getirebilirlerdi.Yada bölücü örgüt üyeleri “kahraman kelimesine dair bir aranmada” apo şerefsizini ilk sırada çıkartabilirlerdi.
Ayrıca Google amcanın en büyük iki rakibi, microsoft ve yahoo nun google u çözüp karşılarına rakip olarak çıkmasını istemiyor google patronları ve mühendisleri.
Pagerank sıralama kriterlerinden sadece biri. 100 puanlık bir sınav kağıdındaki 20 puanlık bir soru gibi düşünülebilir. Sınavda başarılı olabilmeniz için çözmeniz gereken sorulardan biri gibide düşünebiliriz…
Eger pr6 ve üzerinde degilseniz pekte önemli olan bir kriter degildir pagerank sizin siteniz için.Hemen hemen pr3=pr4=pr5 aynı degere sahiptir. Eskiden belki aynı degildi ama artık bu 3 degerde hemen hemen aynı google amcanın gözünde.insanlar sahte pagerank anlaşmaları yaparak bu pagerank degerlerine çok rahat ulaşabildiginden dolayı sıralamada bu degerleri işin içine katmak pek mantıklı degil diye düşünüyorlar.
Google da onbinlerce dolar maaş alan dünyanın en iyi mühendisleri ve zeki adamları çalışmakta, tek işleri Google arama sonuçlarını daha isabetli hale getirmek, insan faktörünü en aza indirip dogal sonuçları üste çıkartmak.Link verdiğiniz site, size link veriyorsa pagerank için bir katkı beklemeyin bu link degişiminden.
Pagerankın ilk çıkış mantığı şu:” insanların link verdiği site kötü site olamaz. İnsanlar faydalı olmayan bir siteye link vermezler. İnsanların link verdiği bu iyi siteyi belli kriterler çerçevesinde üst sıraya taşıyalım.”
Bir makaleden alıntı:Alıntı:1998 yılından itibaren google popüler olmaya başladıkça, bir çok webmasterın hedefi haline gelmeye başladı. Amerikalıların daha dogrusu biz Texsaslıların meşhur bir sözü vardır ” Boynuna kement geçirilemeyecek ve binilemeyecek At yoktur.” Google’unda boyuna kement geçirilip uysallaşıtırmalıydı bir an önce ve sömürülmeliydi. Ama google’un kurucuları oldukça zeki adamlar çıktı. insanlar sırlarını çözdükçe google sıralama algoritması degiştirdi hep. Hala Texsas’ın bozkırlarında dolaşan ve binilemeyen bir attır GoogleYukarıdaki alıntıda bahsedildiği gibi, insanlar link degişimleri yaparak pagerank kazanıyor ama bu pagerankın ruhuna aykırıydı. Pagerank dogal yollardan artmalıydı.Eger bir siteye link verirseniz, link verdiğiniz sitede sizin siteye link veriyorsa burada dogal olmayan bir link degişim anlaşması olduğunu 6 yaşındaki çocuk bile anlar. Pagerankın çıkış mantığına ters bir durum oldugundan bu tür anlaşmalar her iki siteyede fayda yerine zarar getirmektedir.Bunu aklımızdan çıkartmamamız gerek.
Gerçek pagerank olayının mantığı şudur ve özellikle yabancı sitelerde görülen bir durumdur,
diyelim ki veritabanları üzerine bir makale yazdınız ve makalenizde tanıttığınız mysql veritabanı içinde mysql.com adresine link verdiniz. Bu durumda,hem makalenizi okuyan bir ziyaretçiyi dogru yere yönlendirmiş olduğunuz için , hemde bu makaleyi indexlemeye gelen arama motoru örümceğini konuyla ilgili dogru yere yönlendirdiğiniz için, mysql.com pagerank kazanıyor.Burada mysql.com bana link verin demedi ama insanlığa faydalı bir iş yapmış oldugundan dolayı bizden karşılıksız link aldığından dolayı pr degeri yükseliyor.
Toolbar pagerank ise normal internet kullanıcılarına ziyaret ettikleri siteler hakkında onlara çok yüzeysel bilgi verme niteliğinde ve google amcanın onların ziyaret ettiği siteler hakkında bilgi toplamaya yönelik bir aracı. Dünyadaki tüm sitelerin matematiksel olarak pagerank degeri toplamı 1 sayısına eşittir.Şu an 20milyar sayfa oldugu tahmin edilmekte. Bu da demek oluyorki matematiksel olarak pagerankın gerçek degeri 1/20milyar yani bol sıfırlı bir rakam.işte insanların alması kolaylaşsın diye 0,00545457878781878781787 gibi bir rakamı sembolize olarak pr4 ile göstermiş google ve bunu toolbara basıyor.Gerçeği asla yansıtmaz.Şöyle bir matematiksel yaklaşımıda düşünebiliriz:0,00545457878781978781787

Google’ın Başarı Öyküsü




Hedeflenip gerçekten istenildiğinde başarmanın bir çok yolundan birini keşfedebileceğimize dair güzel ve gerçek bir başarı öyküsü.
İşte size Google´nin başarı öyküsü..
1938 Yılıydı. AMERİKALI Matematikçi Edward Kasner mesai bitiminde evine geldi. Kapıda uzun zamandır göremediği 9 yaşındaki yeğenini görünce Kasner’in yorgunluğu bir anda dağıldı. Bütün sevgi Ve şefkatiyle yeğenine sarıldı. Yeğeniyle şakalaşan Edward sordu: “Söyle bakalım sana çok büyük bir rakam versem, onu tanımlayan bir kelime uydur desem, bana ne dersin ?”
Çocuk biraz düşündü sol gözünü biraz kırparak: “Googol!” dedi. Kasner bir anda bu kelimeye ısındı ve sempatik buldu. Böylece “10 Üssü 100 E” Googol adını verdi. UZUN BİR ZAMAN SONRA BAŞKA BİR MATEMATİKÇİ BENCE “10 ÜSSÜ 100 E GOOLPLEX” demek daha mantıklı ve hoş geliyor, dedi. Yeni isim çoğu kişi tarafından benimsenince artık böyle söylenmeye başlamıştı.
Aradan yıllar geçti. Stanford Üniversitesi Matematik Bölümünde okuyan Sergey Brin ve Larry Page öğrencilik yıllarında bu okulda tanışıp birbiriyle arkadaş oldular. İki arkadaş oldukça iyi anlaşıyorlardı. Onların ortak bir noktaları da derslerden aldıkları notların yüksekliğiydi. Okul arkadaşları ayrılmaz ikiliye “İki Kafadar” dahi diyorlardı.
Bir gün bu iki samimi arkadaş konuşuyorlardı.
-Biliyormusun Sergey ne düşünüyorum? Okulu bitirince birlikte iş kuralım. Beraberce bir çok şeyi başarırız ne dersin??
-Haklısın Larry. Seninle aynı fikirdeyim??
Nihayet okul bitti. Yeni mezun iki mühendis sektörde boşluk olan bir işi yapmak istediler. İnternette o sıralar arama motorları yetersizdi. Bu alan oldukça cazipti. Ama 2 gencin finansı sağlayacak yeterli birikimleri yoktu.
İki zeki adam bize kim yardımcı olur diye konuşurlarken? Akıllarına çok parlak bir fikir geldi. Kendileri fibi Stanfod mezunu olan amerikalı bir işadamına gitmek? Bu adam varlıklı ve bilişim sektörünün Öncülerinden ANDY BECHOLSHEİM?di.
Ona projemizi anlatalım, şansımızı deneyelim. Anlatmakla ne Kaybederiz? diye kendi aralarında fikir yürüten iki arkadaş soluğu ünlü iş adamının evinde aldılar. Fakat defalarca ona ulaşamadılar.
Bir gün iki genç umutsuzca yine Mr. BECHOLSHEİM?ı sorarlarken arkalarından gelen bir ses “buyurun benim” dedi.
Şaşırdılar günlerdir konuşmak için çabaladıkları adamın karşılarındaydılar. Fırsatı değerlendirip 15 dakika boyunca nefes almadan anlattılar.
-Bitti mi??
Gençler elleri boş Döneceklerini anlayıp, üzgün bir yüz İfadesiyle…
-Evet efendim, bitti!? dediler.
Mr.BECHEOLSHEİM sözü aldı: ?Konuşmlarınız bana çok inandırıcı geldi. Şimdi size 100.000 dolarlık bir çek imzalıyorum. Haydi gerçekleştirin söylediklerinizi!?
Çok sevinerek işe koyulan iki genç ilk olarak kendileri de “Matematikçi” oldukları için, dahi bir matematikçinin anısına ; onun bulduğu “Googol” adında karar kıldılar. Daha sonra siteyi “Goolplex” diye adlandırmak onlara daha hoş geldi. Daha sonra ise telefuzdaki zorluk nedeniyle “Google” olarak değiştirilen site günümüzde “bir numaralı” arama motorudur